Alzheimer Hastalarının Evini Kendi Evi Olmadığını Düşünmesiyle Başa çıkmak
Hastanın unutkanlık ve görme kaybından çok beynin ‘gördüğü evi’ ile ‘hatırladığı ev’ bilgisini doğru birleştirememesi ve anlamlandıramaması sonucu ortaya çıkar.
Hastanın evinde anıları ve kişisel eşyalarının bulunduğu bir odayı kesinlikle hastaya ayırın.
Hastaya bilgi verin. ‘Tanıdık bana da görünmüyor ama burası mutlaka senin evin, fotoğraflarının ve eşyalarının kendisine ait olduğunu gösterin ’
Hastanın tanıdık bir ayrıntıya bir bilgiye yoğunlaşmasına yardımcı olun. ‘işte senin koltuğun hadi oturalım, koltuğunu tanıdın değil mi?’ diye sorun.
Hasta evini tanıdığını ama birilerinin gerçek evini alıp yerine sahte bir ev koyduğunu söylerse ve tekrarlayarak evine gitmek istediğini söylüyorsa: Paltosunu, şapkasını, çantası gibi sokağa çıkması ile ilgili eşyalarını ortadan kaldırın.
Hastaya zarar gelmemesi için ve evini hatırlamadığında tekrar bulunabilmesi için bilezik gibi veya kolye gibi bir künye yaptırabilir üzerine Alzheimer hastası olduğuna dair hafıza kaybı yaşadığını ve yakını olduğunuza dair adres, telefon numarası gibi bilgileri yazmanız hasta kaybolduğunda çok işe yarayacaktır.
Hastanın evinin düzenli, az oranda eşyalı ve kendisine hayatını tanıtacak eşyaların (resimleri, dergileri, TV’si, radyo’su gibi) Alzheimer hastasının kolay ve gözle rahat görebileceği en yakın yerlerde tutulmalıdır. Ayrıca hastanın evinin aydınlatması olduğunca yeterli bir ışıklandırma olması gerektiğini unutmayın.
Hastanın evindeki daire kapısı, pencere kolları ve balkonlarının kapılarına emniyetini sağlayacak kilitleri yaptırın. Kilitleri yapılan kapılardan kilitlemesi sağlanan mekanizmaları çıkarın.
Hasta evine gitmek engellendiğinde öfkeleniyor ve saldırganlık gösteriyorsa hastayla asla tartışmayın, yaşanan olayı kişisel bir saldırı olarak asla yorumlamayın, hastadan korktuğunuzu asla belli etmeyin ve fiziksel bir güç kullanmaktan kaçınarak asla fiziksel bir güç yoluyla engellemeye çalışmayın.
Hastaya sataşma yoluyla ya da çok gülerek hastayı yaşanan konu veya olay ile yüzleştirmeye çalıştırmaya ya da zorla kışkırtmaya çalışmayın. Hastaya karşı sakin, güven telkin edici olarak yaklaşın.
Hastalar güven duygusunu hatırlayamasa da sarılmanız hastaya güven verir.
Hastaya hala onu sevdiğinizi söylemeniz onu iyi hissettirecektir.
Hastaya bakan yakını veya bakıcısının da kendisine güven vermesi gerekir. çok zor ve çok yorucu her bir problemle baş edildiğinde yeniden enerji kazanmak için mutlaka hastadan bir süre de olsa uzak kalmanız gerekiyor.
Hastaya karşı her zaman yavaş bir şekilde konuşun ve hastanın her zaman cevap vermesini mutlaka bekleyin. Hastaya karşı gayet hoş çok sakin ve hastayı destekleyici olun.
Mutlaka gülümseyin, hastanın elini tutun, ona karşı gayet şefkatli olun. Onunla daima yakın oturun.
Hastayla iletişim kurarken her zaman direkt olarak gözlerine bakın. Sizlere hastanın ilgi gösterip göstermediğine dikkat edin.
Hastanın davranışlarına çok karmaşık sebepler bulmak ya da hastanın hangi konuda ne demek istediğini çok düşünmek yerine hastanın ne demek istediğinin nasıl bir duygu olduğunu hissedin.
.jpg)
